Ads-Reklam
Kişisel Blog, belirli veya farklı konularda tecrübelerimizi, duygu ve düşüncelerimizi kendi üslubumuz ile içerikler ürettiğimiz blog türüdür. Günümüzde artık bir çok internet kullanıcısının ”kişisel blogu” var. Bunların içerisinde kişisel blogun hakkını verenler de var, kişisel blogun ne olduğunu bilmeden yazmaya devam edenler de var. Ben de bir kişisel blog yazarı olduğum için, ‘’Kişisel blog nedir? Nasıl olmalıdır? Kişisel Blog Yazarken Nelere Dikkat Edilmelidir?” gibi sorulara cevap vermeye çalıştım.
Kişisel blogun içeriği yaşadıklarımız, tecrübelerimiz, kişisel düşüncelerimiz olduğu için tarzımızın diğer blog türlerine göre biraz daha samimi olması gerekir. Karşımızdakilere ya ”siz” diye ya da ”sen” diye hitap edebiliriz. Her ikisini de kullanmakta sakınca yok bence. Ben ‘’sizi’’ tercih ediyorum. Daha rahat yazı yazanlar ‘’sen’’ zamirini kullanabiliyor. Açıkçası beni hiç de rahatsız etmiyor. Burada dikkat edilmesi gereken konu, samimiyeti abartıp laubali bir şekilde yazılar yazmamaktır; okuyucular rahatsız olabilir.
Kişisel Blog – İçerik ve Konu
Kişisel bloglar, içerik ve konu bakımından standart bloglardan farklıdır. Örneğin, bir teknoloji blogundan teknoloji hakkında içeriğe sahip olması beklenir. Fakat, kişisel bloglarda böyle bir sınırlama yoktur. Bir kişisel blog, edebiyat, teknoloji, sağlık, moda gibi bir çok konu üzerine içerik barındırabilir. Bununla birlikte tek bir konu üzerine yoğunlaşan kişisel bloglar da vardır. Önemli olan kişisel bloglarda kişisel görüşlerin hakim olmasıdır.Hangi Konular Hakkında Yazılabilir?
Kişisel blog açmaya karar verdiyseniz, ilk olarak düşünmeniz gereken hangi konu üzerine yazacağınızdır. Bilgi sahibi olduğunuz konular, hobileriniz ve ilginizin olduğu konular hakkında içerik üretebilirsiniz. Eğer ilgi alanızın dışında ve pek fazla bilginizin olmadığı konular hakkında yazarsanız, ilk başlarda içerik üretmede sıkıntı çekmeseniz bile, ilerleyen dönemlerde yeterli içerik üretemeyebilirsiniz. Ayrıca sevdiğiniz konular hakkında yazın. Blog yazarken ne kadar çok eğlenirseniz, blogunuz o kadar çok uzun ömürlü olur. İlgi alanınızın dışında sırf yazmak için oluşturduğunuz içerikler yüzünden blogunuzun çöp olması çok uzun sürmez. Zira böyle bir çok çöp olup gitmiş durumda.Kişisel Blog – Tema/Görünüm
Diğer blog türlerinde olduğu gibi kişisel blogda da önem verilmesi gereken ögelerden birisi de tema’dır. Görsellik o kadar önemli ki, okuyucu blogunuza girdiğinde bir kaç saniye içinde blogunuzda kalıp kalmayacağına karar veriyor(muş). Görünüm olarak zayıf bir temaya sahipseniz, okuyucu blogunuzda aradığını kolayca bulamıyorsa hemen uzaklaşır. Kendinizi düşünün. Tema görünümü gözünüzü yoran sitelerden hemen çıkıp gidersiniz değil mi? O kadar güzel, göz dostu tema var ki neden hala o başarısız temaları kullanıyorlar diye kızıyorum, hatta. O yüzden blogunuzun iç güzelliği (içerik) kadar dış güzelliği(tema) de çok önemlidir. Okuyucuların gözünü yormayacak tema seçin, menü düzenini iyi ayarlayın, aranılan bilgilere hemen ulaşılabilsin.Kişisel Blog – Üslup/Tarz
Kişisel blogu diğer blog türlerinden ayıran en önemli özellik, tarzdır. Her kişisel blogun bir tarzı vardır. Zaten kişisel blogları kişisel yapan da yazılış tarzıdır. Okuyucular bize özel cümleler duymak ister. Düşüncelerimizi sunuş tarzımıza önem verirler. Sağdan soldan içerik toplayıp, başkalarının düşüncelerini başkalarının cümleleri ile kendi düşüncemiz gibi sunmak yapılacak en büyük yanlıştır, hatta ayıptır. Nasıl ünlü markaların kendine özgü özellikleri varsa, kişisel bloglarında kendine özgü tarzları vardır. Mesela, bir gün ‘’siz’’ diye hitap ederken birden ‘’sen’’ diye hitap etmek takipçilerinizi şaşırtır. Kişisel blog yazarlığında başarılı olmanın şartlarından en önemlisi- özgün içerikten sonra- tarz yaratmaktır. Tarz sahibi kişisel bloglar, hem tanınır hem de saygı görür.Kişisel blogun içeriği yaşadıklarımız, tecrübelerimiz, kişisel düşüncelerimiz olduğu için tarzımızın diğer blog türlerine göre biraz daha samimi olması gerekir. Karşımızdakilere ya ”siz” diye ya da ”sen” diye hitap edebiliriz. Her ikisini de kullanmakta sakınca yok bence. Ben ‘’sizi’’ tercih ediyorum. Daha rahat yazı yazanlar ‘’sen’’ zamirini kullanabiliyor. Açıkçası beni hiç de rahatsız etmiyor. Burada dikkat edilmesi gereken konu, samimiyeti abartıp laubali bir şekilde yazılar yazmamaktır; okuyucular rahatsız olabilir.