Ads-Reklam
Hedeflerinizi belirledikten sonra yapmanız gereken en önemli şeylerden ilki, hedefinizi güzelce yazıya dökmenizdir. Çünkü yazını inanılmaz bir etki gücü var. Yapmaya kabileyetinizin ve gücünüzün olduğu bir şeyi yapmak için plan yapın. Ve bu planı gün içinde rahatlıkla görebileceğiniz bir yere asın. Altına da : "Ben bu işi başarırım inşallah. Mucizenin diğer bir adı çalışmaktır” gibi sizi seçtiğiniz motive edici cümleler yazın. Emin olun bu yazılı kağıt çok işinize yarayacaktır.
Yazının Sihirli Gücü
Başarılı ve mutlu olmak isteyen genç bir üniversite öğrencisi, bu konuda kitap yazmış bir profesöre gider. Kendine başarılı ve mutlu olmanın yollarını öğretip öğretemeyeceğini sorar. Profesör öğrenciye bu konuda yardım edebileceğini söyler ve şu öğüdü verir:
“Bir konuda hedefine odaklanırsan, dikkatin o hedefe odaklanır ve sonuca gidersin. Hayatını hedef belirlemeden geçirirsen, hayatın kararsızlık ve sıkıntı dolu geçer."
Çünkü o zaman senin için her şey zaman geçirici ve oyalayıcı olmaktan öteye gitmez.Ayrıca çeşitli zorluklar karşısında dayanma gücü bulamazsın. Hedefin yoksa sahip olduğun potansiyelin hiçbir anlamı yoktur. Mesela , barajı olmayan bir akarsuyunun suyu faydasızca akar gider.Eğer hayatın efendisi olmak istiyorsan hedeflerinin bir listesini yap. Bunları kağıda dök. Hatta bunları kağıda çizgisel olarak dahi dökebilirsin.” der.
Delikanlı, profesörü dinler ve ona şu cevabı verir;
-Hocam söyledikleriniz çok güzel fakat benim hedeflerimi kağıda yazmanın hiçbir anlamı yok. Ben senelerdir bu hayalleri düşünüyorum.
Profesörün ısrarlarına rağmen delikanlı hedeflerini kağıda dökmeye yanaşmaz.
-Peki der profesör ve delikanlıyı yan odaya alır.
Delikanlı yan odaya geçince kapı arkasından aniden kapanır. Odanın arkasında koşuşturma sesleri duyulmaya başlanır. Çğlıkalr ve bağrışmalar birbirine karışmaktadır. Önceleri, öğrenci olanlara bir anlam veremez ve duyduklarını pek ciddiye almaz. Ancak “Bu bina bir dakika sonra patlayacaktır” şeklinde bir anonsu duyunca telaşlanmaya başlar.Bu esnada önündeki projeksiyonda yansıyan bir yazıyı görür.
“Bu bina bir dakika sonra patlayacaktır.”
Delikanlı bu yazıyı görünce iyice telaşlanır ve kapıya yönelir. Ancak kapı kilitlidir. Bağırmaya ve kapıyı tekmelemeye başlar. Bu sırada ekranda geri sayım başlamıştır. “59, 58, 57, …”
Delikanlı artık tam bir panik içerisindedir. Kapı açılmayınca pencereye doğru koşar, ancak pencerelerde demir parmaklıklar vardır. Bu arada saniyeler “30, 29, 28, …” diye geriye doğru ilerlemektedir. Tekrar kapıya yönelir ve tüm gücüyle kapıyı yumruklayıp, avazı çıktığı kadar bağırmaya başlar. Zaman iyice azalmıştır. “10, 9, 8, …” O sırada kapı açılır ve yazar içeri girer.
-Ne oldu evladım bu panik ne, diye sorar.
-Derhal buradan kaçalım. Burası birazdan patlayacak diye bağırır delikanlı.
Profesör gayet sakin bir şekilde:
-Hayır, öyle bir şey yok nereden çıkardın bunu diye sorar delikanlıya.
Delikanlı şaşkın bir şekilde bilgisyar ekranındaki yazıyı gösterir.
-Ama orada öyle yazıyordu.
-Öyle mi, der profesör. Yazı, demek bu kadar önemli. Öyleyse hadi gel, hedeflerimizi yazmaya başlayalım.